27 Ağustos 2012 Pazartesi
Tur asıl bugün başlıyor. İlk iki gün açıkçası pek de seyir zevki olmayan daha çok bisiklet performansı gerektiren etaplardı. Ama bugün önce EĞİRDİR GÖLÜ'nü, ardından KOVADA GÖLÜ'nü ve akşamına YAZILI KANYON'a ulaşacağız.
Akşam karanlıkta pek seçim şansımız olmamasına karşın iyi bir kamp yeri seçmişiz. Kayağazı adındaki bu günübirlik piknik alanında göle de girilebilen bir plaj bulunuyor. Burası kuzeyden geldiğimiz yolun Eğirdir yönünde göl ile buluştuğu ilk yer. Bizim gibi kuzeyden gelen her turcu yorulacak ve burasını görünce konakyacaktır.
Kampımız çoktandır ziyaretçi kabul etmeyen bir park. Bakımsız ve yer yer kirli. Bu bir bakıma bizim için bir şans aksi durumda buraya çadır kurmamız engellenebilirdi. Parkta bir de kuş gözlem kulesi bulunuyor. Ama bu kuleyi incileme şansım olmadı, tam yola çıktığımızda farkettim. Giden olusa bir baksın.
Hemen hatırlatayım parktaki tüm çeşmeler kapalı akmıyor, ancak hemen yolun karısında 50 metre ileride büyük kayanın dibinden çıkan pınarın suyu mükemmel. Pınarın borusunun çapı 60-70 cm ve Ağustos ayında bile çok gür akıyor. İnanmayan gelir bakar...
Yol boyunca, Eğirdir'e dek kamp atacak bir çok yer var, hepsi de birbirinden güzel....
Güneye gittikçe yol bize daha bir eli açık davranıyor. Buradaki yolluklarımız bir ressamın tablosundan çıkmış kadar güzel elmalar.
Özkan ile karar verip "göz hakkı" kurumunu çalıştırıyoruz ve beğendiğimiz bir bahçeden gözümüzün beğendiği ama yalnızca birer tane elmayı afiyetle yiyiyoruz.
Yaklaşık 60 km ilerlediğimizde, havada iyice ısınmaya başladığında Eğirdir bizi karşılıyor.
Eğirdire ulaştığımızda iyice yoruluyorum, yol sürekli iniş-çıkış, küçük, kısa ama bitmeyen rampalardan oluşuyor...
Eğirdir'e kadar iki tel eksiğiyle beni taşıyan jantıma teşekkür ederek artık bir tamirciden destek almaya karar veriyoruz. İnanılacak gibi değil ama Eğirdir'in iki büyük bisiklet tamircisinde de 28 jant teli yok. Buralarda 28 jant bisiklet kullanılmazmış....
Daha sonra bulduğumuz bisiklet kiralayan bir yerde çıkma bir janttan temiz iki tel bulup, bisikletçinin ustasından takmasını istiyoruz ki sonuç oldukça başarılı, yola devam...
Önümüzdeki iki gün boyunca yemeğimizi kendimiz hazırlayacağımız için Eğirdir'den ayrılmadan bir yemek yemeğe karar veriyoruz. Kentin merkesinde güzel görünümlü bir lokantayı gözümüze kestiriyoruz ama bir yandan da çok para ödemekten endişeleniyorum. İlk işim her zaman yaptığım gibi menü ve fiyatlara bakmak. Fiyatlar inanılır gibi değil, Eskişehir'deki ucuz lokantalar düzeyinde diyebilirim. Gelen çorba mükemmel, pide de on numara hemen ikincisini sipariş veriyorum.
Lokantanın adını da veriyim giden olursa diye Günaylar Pide Kebap, hemen çevresinde de ona benzer birçok lokanta var.
Eğirdir'de tamir işlerine koştururken birkaç saatimizi harcadığımızı farkediyoruz. Marketten iki gün bize yetecek kadar yiyecek alarak yola koyuluyoruz. Saat yaklaşık 16'da, güneşin etkisi de azalmaya başlıyor ve biz yola koyuluyoruz.
Yazılı kanyona dek köy yolları yapım çalışmaları nedeniyle trafiğe kapalı. Ama yine de sanıyorum ulaşım için başka seçeneği olmayan araçlar, yolda zaman zaman bize eşlik ediyor.
Yaklaşık 30 km elma bahçelerinin arasından ilerleyen yol bizi KOVADA GÖLÜ'ne ulaştırıyor.
Kovada gölü bir doğa harikası, hem bitki hem kuş çeşitliliği açısından bir cennet. Gölün bir kıyısını geçen düzgün, çoğunlukla asfalt bir yol var.
Milli park sınırları içinde yolculuğumuz boyunca iki ya da üç araçla karşılaştık, onlarda çevre köylülerinin araçlarıydı. Milli parkta da hafta içi ve akşam olmasının da etkisiyle hiçbir ziyaretçi yoktu.
Yol boyunca çoğunluğu çam ve çınarların oluşturduğu dev ağaçların altından ilerleniyor.
Belli bölgelerde ağaçlar gölü izlemeniz için boşluklar bırakmış. Sürekli bizi durduran bu seyir pencereleri hedefimize ulaşmamızı zorlaştıracak, zaman hızla ilerliyor, güneş teperin arkasına doğru yöneldi.
Aşağıdaki iki fotoğrafta görülen yarımada içinde yer alan 2-3 kilometrelik patikalar doğa yürüyüşü için düzenlenmiş. Aynı zamanda uygun mevsimde gelindiğinde kuş gözlemi de yapılabiliyor.
Kovada Gölüne de bir gün ayırmayı burada bir kamp ve doğa yürüyüşü yapmayı isterdim. Bunu da artık bir başka tura...
Gölü yavaş yavaş arkamızda bırakıyoruz. Son bir bakış daha ve elveda Kovada...
Kovada'yı kısa ama dik, günün yorgunluğuyla zorlaşan bir tırmanış ile geride bırakıyoruz.
Yeniden dağların doruklarındayız. Öylesine yükseldik ki Özkan da ben de artık pedal çevirmeden Yazılı Kanyona ulaşmayı umuyoruz.
Gerçekten de öyle oluyor. Birkaç küçük tırmanışı saymazsak 15-20 km iniyoruz. Yükseklik olarak 1000 metreden 300 metreye iniliyor. Özellikle son 10 km dik iniş, ay ışığında hem zevkli, hem de korkutucu, heyecanlı.
ETKİNLİK ÖZETİ:
TOPLAM YOL: 120 km
ORTALAMA HIZ: 19 km
ANA MOLA: Eğirdir
KAMP: Yazılı Kanyon
28" jant telini bulmak kolay değil onun için yanınızda birkaç tane tel taşıyın. Bisiklet eğer v frenli olsaydı akord bozukluğunun sıkıntısını daha çok yaşayacaktın.
YanıtlaSil